Korona Günlerinde Gazetecilik

      
    
    Herkese ilk yazımdan merhaba. Bugün sizlere bütün dünyayı saran Korona Virüsüyle ilgili üniversite hocalarımın yapmış olduğu yorumları ve verilen bilgileri paylaşacağım. Alınan önemli önlemlerden dolayı bu bilgi akışını görüntülü sohbet ile gerçekleştirdik. Hepimiz için güzel bir deneyim oldu. Hazırsanız başlayalım!!

    İlk olarak Çin’de bir şehir olan Wuhan’da ortaya çıkan Corona Virüsü çok vakit geçmeden bütün dünyaya hızla yayılması sebebiyle “Pandemi” ilan edildi. Ülkelerde birçok önlem (sokağa çıkma yasağı, uçakların dış hatlara kapalı olması, yurtdışından gelenlerin 14 gün karantinaya alınması vs.) alındı. Kısa bir bilgiden sonra asıl konumuza gelelim.

   Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan tarafından düzenlenen online  konferansta gazeteciliğin korona virüsüne karşı durumu ele alındı. Konferansa konuk olarak İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazife Güngör, Doç. Dr. Feride Zeynep Güder, Dr. Öğr. Üyesi Gül Esra Atalay, Dr. Öğr. Üyesi Eren Ekin Ercan katıldı.

Prof. Dr. Süleyman İrvan
   Öncelikle Sayın Prof.Dr. Süleyman İrvan’ın, Dr. Öğr. Üyesi Gül Esra Atalay’a yönelttiği "Türk medyası bu duruma karşın nasıl bir sınav veriyor?" sorusuna Atalay, şu an görülen pandeminin yanında bir de infodeminin yani halkı yanlış bilgilendirme havasının olduğunu, bunun panik ve korku havası yarattığını belirtti. Ayrıca medyanın iki büyük sorunundan bahsetti. "Birincisi, teyit olmadan hemen haber yapmak ve halkı yanlış bilgilendirmek; ikincisi, konuşmaması gereken kişilerin covid hakkında maalesef konuşması ve inanacak bir şey bulmaya çalışan halkın o kişilere inanması." Bu iki sebepten dolayı da bir bilen safsatasının ortaya çıktığını belirtti.


Dr. Öğr. Üyesi Gül Esra Atalay
                                       
   Dr. Öğr. Üyesi Eren Ekin Ercan bu konuda duyarlı olmamız ve insanları duyarlı olmaya davet etmemiz gerektiğinin öneminden bahsetti. Fakat oluşan bu panik havasının da normal olduğunu, panik olmamız gerektiğini çünkü ciddi bir durumla karşı karşıya olduğumuzu söyledi.



Dr. Öğr. Üyesi Eren Ekin Ercan



     Prof. Dr. Nazife Güngör çoğu insanın bu süreci duyarlı bir biçimde evde geçirdiğini fakat evde televizyonda, telefonda sadece corona virüsünün görüldüğünden dolayı ortamın etkilendiği ve aile içinde bir panik havası oluştuğunu, herkese inanmayıp bunun önüne geçilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca medyanın insanları paniğe değil duyarlılığa yönlendirmesi fikrini destekledi.

 Prof. Dr. Nazife Güngör

  Doç. Dr. Feride Zeynep Güder sosyal medyada dolaşan yaşlılara saygısızca davranılan ve yasağa rağmen hala sokağa çıkan yaşlılar için "Hep yaşlıların sokağa çıkmamasından bahsediyoruz fakat yaşlılar medyaya ikinci kaynaktan ulaşıyorlar bu sebepten dolayı virüs durumunu ciddiye alamayan çok oldu. Burada en önemli rol gençlere düşüyor" dedi.

Doç. Dr. Feride Zeynep Güder

    Bütün konuklar ortak bir fikir çevresinde resmi kaynakların yüzeysel bilgi vermesinden dolayı insanların her duyduğuna inanmasının çok normal olduğunu, bunun önüne geçebilmek için resmi kaynakların ayrıntılı bilgi vermesi gerektiği fikrini beyan ettikten sonra online konferansımız verimli bir şekilde sona erdi.

                                   

                                                                                                                           Okuduğunuz için teşekkürler bir sonraki yazımda görüşmek üzere...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gazetecilikte Dijital Dönüşüm

Dijital Medyada Haber

Gazetecilik ve Hakikat İlişkisi